Türkiye’nin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, hem teşvik hem değer oluşturan bir iş modeli olduğu için, işletmeler tarafından yoğun ilgi görüyor. Pandemi nedeniyle zor bir yıl olan 2020’de, işletmeler iş süreçlerini geleceğe hazırlarken global çapta markalaşma çalışmalarına hız katmak için rotalarını Turquality’e çevirdi.
Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık, 19 yıldır Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının globalde rekabet etmelerine rehberlik ediyor.
Her yıl Turquality’e olan talebin katlanarak arttığını ifade eden Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi: “Turquality konusunda firmalarda; markalaşma bilinci, işletmedeki iş süreçlerinin sistematikleştirilmesi, kilogram başına ihracatın artması, insan kaynaklarının etkin yönetilmesi gibi uçtan uca tüm iş sürecinde değer katan bir iş modelini kurguluyoruz. Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle zor bir yıl olmasına rağmen, Turquality’ye talep 2’ye katladı ve Türk markaları globalde rekabete hazırlanıyor” dedi.
Progroup olarak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da büyüme hedeflediklerini kaydeden Dr. Salim Çam, şunları anlattı: “Geçtiğimiz yıl hedeflerimizin tuttuğu ve yoğun geçirdiğimiz bir yıl oldu. Bu yıl da geçtiğimiz yıllar gibi büyüyeceğimiz bir yıl olacak ve 2021’de -22 oranında bir büyüme öngörüyoruz. Mevcut sektörlerimizin yanı sıra, bu yıl ağırlıklı hedef sektörümüz lojistik sektörü olacak ve onu teknoloji firmaları takip edecek. Kısaca, Turquality konusunda, katma değeri ve ihracatı yüksek olan firmalar ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Pandeminin etkilerinin devam etmesi nedeniyle 2021 yılının, 2022 ve 2023 yılları için hazırlık çalışmalarının yapılacağı bir yılı olacağını da düşünüyorum. Bununla ilgili bazı firmalarla ortak çalışmalar yaparak, sanat, spor ve kültür alanlarında da markalaşma çalışmalarına hız katmayı planlıyoruz. 2023 yılında Türkiye’nin ve Türk şirketlerinin, küresel anlamdaki markalarla daha etkin rekabet edebilecek duruma gelebilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
Yurtiçi ve yurtdışında markalaşma hedefleri olan firmaların, geleceğin peşinde olmaktan öte, geleceğin önünde olmayı istediklerinin altını çizen Dr. Salim Çam, şunları belirtti: “Firmalar, stratejik planlama, tedarik zinciri ve marka yönetimine öncelik veriyor. Bu nedenle bizden daha çok, stratejik planlama ve uygulama, bütçe, iş planları, markalaşma, tedarik zinciri yönetimi gibi konularda danışmanlık talepleri bulunuyor. Global pazarlarda uluslararası rakipleriyle rekabete hazırlanan Türk markaları, geleceğin peşinde olmaktan öte, geleceğin önünde olmayı istiyorlar” şeklinde konuştu.